Değerli okurlar,
Yazımızın başlığına bakıp okumadan günümüz emperyalist devletlerin uyguladığı ve güçsüz devletleri (Orta Doğu gb.) bölüp gücünü azaltıp onları küçük birer devlet haline getirip bu devletleri sömürmelerinden, bu devletlere silah satmak, hastanelerini kurup buralara ilaç şirketlerini gönderip enerjilerini dev şirketlerin ele geçirmesinden bahsetmeyeceğim.

Bu yazımda ben sadece ‘Sarı Irmak’tan sizlere bahsetmek istiyorum. Günümüz siyasetini yazmak beni aşar, sağlıcakla kalın.

Sarı Irmak-Çin

Sarı Irmak, Kuzey Çin'in en büyük ırmağıdır. Yaklaşık 4800 km uzunluyla dünyanın en uzun altıncı nehridir. Çin'in başkenti Pekin'e yakınlığı denizi sadece Çin'in değil dünyanın da en sıkışık deniz trafiğinin olduğu alan olmasına neden olur.

Irmağın taşıdığı; ince, sarı toprak pirinç ve darı yetiştirmeye elverişli olduğundan, ovada nüfus çok yoğundur.

Sel zamanlarında Sarı Irmak bentleri aşarak Kuzey Çin Ovası'nı sular altında bırakır. Binlerce insan boğulurken, ürünlerin yok olması yüzünden binlercesi de açlıkla karşı karşıya kalır.

Büyük Gücüne Rağmen insan doğaya daima yenilir.

Sarı Irmak "Çin medeniyetinin beşiği" olarak adlandırılır. Havzası Kuzey Çin'in en eski uygarlıklarının doğum yeri olmuştur. Ancak aşağı bölgelerde tabanın dolması sonucu sık sık meydana gelen seller nedeniyle, "Çin'in kederi" adıyla da anılmaktadır. Örneğin 1870 yılında sarı nehir taştığında 1 milyondan fazla kişi yaşamını yitirmiştir.

Dünyanın İlk Mühendislik Başarısı

Asya’da bundan 4000 yıl önce, Çin ‘de Şia kabilesinin güçlü lideri, Gun adındaki bir adama Sarı ırmağın baskınlarını engellemesini ve sarı ırmağı dizginleyerek, halkı; sarı ırmağın su baskınlarından korumasını söyledi.

Dönemin yönetici gücü bunu başaramazsa hayatıyla ödeyeceğini de belirtti.
Bedeli hayatıyla sınırlı olan ve başaramadığında ölecek olan Gun günlerce Sarı Irmağı nasıl durdurabileceğini düşündü ve planlar yaptı.

Toprak Baraj

Gun’un planı büyük toprak barajlar yapmaktı. Ancak zaman ve Sarı Irmak’ın suları toprak barajları da patlattı. Gun ne halkını koruyabildi ne kendini. Gun öldürüldükten sonra ırmağı ehlileştirme görevi bu kez oğlu Yu’ya verildi. Yu da başarısız olduğunda babası gibi cezalandırılacaktı.

Yu hayatını bu işe adadı. Genç karısına yemin etti, ırmağı ehlileştirmeden evine dönmeyeceğini söyledi.

Yu başarılı olmak için Sarı ırmak sorununu çözecek, halkı su baskınlarından kurtaracak ve sonunda da ailesine kavuşacaktı.

Yu soruna farklı bir şekilde baktı ve 4800 kilometrelik ırmağı boydan boya inceledi. Farklı bir bakış açısıyla Sarı Irmak’a baraj kurmak yerine ırmağı bölerek dizginlemeye ve suyun yönünü de büyük sulama kanallarına doğru değiştirmeye karar verdi.

Ancak, büyük iş gücü gerektiriyordu. Daha önce hiç görülmemiş bir düzeyde iş birliği yapılmalıydı. Yu rakip yüzlerce kabileyi yüzyıllardır süren düşmanlıktan vazgeçmeye ikna etti. Başarılı oldu ve büyük çalışma başladı. Sonra ki 10 yıl boyunca Yu’nun sadece 3 kere eve uğradığı söylenir ama fedakârlık yeminini çiğnemedi ve evine hiç girmedi.

13 yıllık zorlu çalışmanın ardından binlerce kilometrelik kanallar bitirildi. Yu’nun muazzam kanal ağı bir zaferle sonuçlandı. Sarı Irmak’ın taşıp -yıkan ve önüne gelen her şeyi yutan su baskınlarını kanallarla böldü, parçaladı ve korkunç selleri engelleyerek insanların ölmesini ve aç kalmasını engelledi.
Zekâsı, azmi ve biraz da ölmemek için gösterdiği çaba sayesinde insanlar güven içinde yaşamaya başladı. Görevini tamamladı ve ailesine kavuştu.

Sarı Irmak için yaptığı kabileleri birleştirme çalışmaları sonunda ödül sadece ailesi değil tüm kabilelerin liderliği oldu. Dağınık kabileleri tek yönetim altında toplayarak bu günkü Çin devletinin temelini gerçekleştirdi. Yu Çin’in ilk hanedanlığının başına geçti ve Da Yu olarak anılmaya başlandı. Yani büyük Yu.

Büyük mühendis Yu, eski Çin’de çok önem verilen hidrolik konusunda büyük başarılar göstermesi neticesinde Çin’in ilk hanedanı olan Hsia Sülalesi’ni kurma ayrıcalığını da elde etmiştir.

(Kaynak: Büyük Dünya Tarihi / A History Of The World / Andrew Marr's History of the World)

Geçen haftaki sorumuzun cevabı: Diş Kirası; Ramazan ayında büyük konaklarda verilen iftar yemeklerinde Misafir güzelce ağırlanır, teravihe gitmek üzereyken hane sahibi tarafından kadife keseler içerisinde gümüş tabaklar, kehribar tespihler, Oltu taşlı ağızlıklar, gümüş yüzükler “diş kirası” olarak hediye edilirdi

Yani: “Geldiniz, teşrif buyurdunuz. Bize misafir olup, yemeklerimizden yiyerek dişlerinizi yordunuz. Vaktinizi ayırdınız. İşte bu da kirası

Parya kime denir ve hangi uygarlıkta görülür?