Takıntı-zorlantı bozukluğu, bireylerin önemli ölçüde vaktini alan, bunaltan, günlük işlevselliğini düşüren ve sosyal ilişkilerini bozan bir rahatsızlıktır.

Bu rahatsızlığın tıptaki adı Obsesif Kompülsif Bozukluktur. Takıntılar kişinin kendini düşünmekten alıkoyamadığı sürekli düşünce, imge ve duygulardır.

Kişinin yaşadığı bu süreğen zihinsel meşguliyet ve kaygı beraberinde gelen yineleyici davranışları yani zorlantıları oluşturmaktadır.

Oldukça çeşitli olan bu yineleyici davranışların başlıcaları; bulaşma, temizlik ve kirlenme, denetleme(gereği gibi yapmadığı için başkalarının ya da kendinin başına bir şey geleceği korkusu ile kişi sürekli kapıları, pencereleri, elektrikli ve gazla çalışan ev aletlerini kapatmadığını denetlemekten kendini alıkoyamaz.

Aynı zamanda aşırı düzen, mükemmeliyetçilik ile çok uğraşma ve simetrik olmayı arzularken bireyin bunalarak, işlevselliğinde düşüş yaşamasıdır. Bu rahatsızlık genellikle 25 yaşından önce başlamakla birlikte kadınlarda daha sık görülmektedir.

Yaşanılan bu belirtilerin ortaya çıkış öyküsü oldukça değişkendir. Kimi bireylerde tek bir takıntı-zorlantı olurken kimilerinde birden çok takıntı eşlik edebilir.

Bu belirtilerin olması ile birlikte günlük işlevselliğinizin düştüğünü ve sosyal ilişkilerinizde bozulma yaşadığınızı fark etmeniz durumunda bir uzman desteğine başvurmak, rahatsızlığın gidişatı ve tedavisi açısından büyük bir öneme sahiptir.