Gerek Klinik bulgular, gerek ailelerden aldığımız dönütler Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun (DEHB) çocukluğun ve öğrenciliğin en yaygın sorunu olduğunu ortaya koymuştur.
Çocuklarımız sosyal hayatlarında ve özellikle akademik hayatlarında zorluklar yaşıyor ve bu zorluklara karşı mücadele veriyorlar. Biz eğitimciler, öğretmenler ve aileler olarak bazen bu zorlukları anlayamıyor veya üstesinden gelmekte güçlük çekiyoruz.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ise bazı çocuklarımızın özellikle öğrenim hayatında yaşadığı zorlukların başında gelmektedir.
Bazen ailelerimizden ve öğretmenlerimizden duyuyoruz; “ Sesleniyorum, sanki beni duymuyor”, “hiç dinlemiyor”, “ kendi burada kim bilir aklı nerede”, “ ödev yapması çok zor, hemen sıkılıyor.” Evet, “bu cümleleri sık sık duyuyoruz veya söylüyoruz” dediğinizi duyar gibiyim.. “Çok hareketli”, “ sürekli koşuşturuyor”, “ bir türlü yerine oturtamıyorum”, ders çalışmaya başlar başlamaz kıpır kıpır oluyor”, “ sınıf içerisinde sürekli ayakta” gibi cümleleri de sık sık duyuyoruz.
Bunlara benzer cümleler kuruyor öğretmenlerimiz veya buna benzer sorunlarla geliyor yanımıza velilerimiz. Çocuklarımızın da akademik başarıları düşüyor dolayısıyla. Bu şikayetlerden yola çıkarak, ailelerimizde önlem almak için elinden geleni yapmaya başlıyorlar.
Bu durum karşısında bazen çözüm bulabiliyorlar sorunlarına, bazen de çaresiz kalıyorlar. Bizlerde bu durumlarda yardımcı olmaya çalışıyoruz ailelerimize ve çocuklarımıza. Gelin yakından tanıyalım çağımızın problemi olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunu.
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB) NEDİR?
DEHB, temel olarak dikkat azlığı, aşırı hareketlilik (hiperaktivite) ve dürtüsellikle ( aşırı tepki vermek, sonuçlarını düşünmeden harekete geçmek) karakterize nörogelişimsel bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çocukluk döneminin en yaygın sorunu olup ergenlik ve erişkinlik döneminde de sürer ve tedaviyle belirgin düzelmeler göstermektedir. Klinik değerlendirmeler ve testler sonucunda elde edilen bulgularla tanıya ulaşılmaktadır.
Dikkat eksikliği; ayrıntılara dikkatte zorluk, küçük hatalar yapma, dikkati sürdürme güçlüğü, ödevlerin yapılmasında isteksizlik, dinlemede güçlük, uzun zihinsel aktiviteler gerektiren işleri yapmak istememe gibi belirtilerle kendini gösterir.Hiperaktivite ise kendini; kıpır kıpır olma hali, oturulması gereken durumlarda yerinden kalkma, boş zaman etkinliklerini sessizce yapmakta güçlük, çok konuşma ile göstermektedir.
Dürtüsellik ise; soru sormadan yanıt verme, sıra beklemekte zorluk çekme, başkalarının konuşmalarını sık sık bölme gibi durumlarda kendini göstermektedir. Bu belirtiler birbirlerine karakterize olarak bulunmaktadır. Aynı zamanda birbirlerinden bağımsız olarak da görülebilir.
Hiperaktivite olmadan dikkat eksikliği, dikkat eksikliği olmadan hiperaktivite veya dürtüsellik olmadan dikkat eksikliği de görülebilmektedir. Bu belirtilerin bir kaçının çocuğumuzda bulunması kesin olarak DEHB tanısı almasına yetmemektedir.
Önemli olan nokta; bu belirtiler çocuğun hayatında zorlanmalara yol açıyorsa, sosyal hayatı ve akademik başarıyı kötü anlamda etkiliyorsa DEHB tanısı konulabilmektedir.
Aileye Öneriler
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu bir beceri değil performans sorunu olarak bilinmektedir. Çocuklarımız diğer çocukların yaptığı şeyleri yapabilir; sadece yöntem, yönlendirme ve pekiştirmeye daha çok ihtiyaç duyarlar.
Bu düzenlemeleri sistematik olarak uyguladığımızda başarıya zamanla daha çok yaklaştıkları görünmektedir. Ödevleriyle, davranışlarıyla ilgili çeşitli kurallar koyulmalı bu kuralların uygulanması istenmelidir. Bu süreçte çocuğumuzu motive edip davranış veya ödül tabloları kullanılmalıdır.
İstediğimiz veya yapılması gerekenleri puanlayarak yüksek puan aldığında sevilen bir şeyle ödüllendirilmelidir. Ödev antlaşmaları yaparak ödevleri yapması adına kendisini motive etmeli, istediği zamanlarda ödevini yapması fakat her gün elinden geldiğince dersin başına oturması istenmelidir.
Çünkü bu ders çalışma alışkanlığı kazanmak için süreklilik gerekmektedir.Omega-3 takviyesi de aynı zamanda dikkat eksikliği ve hiperaktivite için değerlendirilmesi gereken bir seçenektir. DHA ve EPA değerleri yüksek bir balık yağı bu süreçte DEHB tanısı almış çocuklarımıza yardımcı olacaktır.
Balık yağlarının az da olsa kanı sulandırma özelliği olduğu için mutlaka çocuk doktorunuza danışmalısınız. Çocuklarımızın fiziksel enerjilerini boşaltabileceği aktiviteleri çocuklarımız için yaptığımız planlamalara mutlaka eklemeliyiz . Özellikle masa tenisi hem fiziksel olarak enerji boşaltımını sağlar hem de dikkat ve odaklanmayı arttırır.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile yaşamak gerek çocuklar gerekse aileler adına zor bir durumdur. Fakat tedavisi olmayan veya atlatılamayacak bir durum değildir. Bu öneriler sizlere yardımcı olmak adına sunulmuştur.
Tüm bunları sistematik şekilde uyguladığınızı ve sonuç alamadığınızı düşünüyorsanız bir uzmandan yardım almanızı öneririm.