Verem haftası (Ocak ayının ilk haftası ). Tarih öncesi çağlardan beri bilinen ve insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan verem hastalığı zengin, fakir, köylü, kentli ayırımı yapmaksızın toplumun her kesiminde ortaya çıkabilen bir rahatsızlıktır.
Bu nedenle tıbbi çevrelerde bu hastalığın oldukça demokratik bir mikrop nedeniyle bulaştığı devamlı dile getirilmektedir. Vereme tarihsel süreçte birçok isim verilmiştir. Bizim dilimizde “İnce Hastalık” en çok kullanılan tanımdır.
Yeşilçamda da filmlere bir çok kez konu olmuş , fimlerde öksürük sonrası mendilde görünen kan lekesi olarak hafızalarımıza kazınmış bir hastalıktır.Genellikle mikrop akciğerlere yerleşir ancak zaman zaman vucüdumuzda başka organlarda da görülmektedir.
Verem hala hem ülkemizde hem de tüm dünyada çok ciddi sayıda insanı etkileyen ölümcül ancak tedavi edilebilir bulaşıcı bir hastalıktır .Solunum yoluyla bulaşır.Öksürük, kilo kaybı, göğüs ağrısı, ateş ve gece terlemesi görülür kanlı balgam görülebilir ama olması şart değildir , bu belirtileri gösterenlerin aile hekiminlerine başvurması gereklidir.
Verem hakkında ilk bilgiler, İsa’nın doğumundan üç bin yıl önce Nil nehri kıyısında kanlı balgam çıkararak ölen genç bir kıza kadar uzanmaktadır. İsa’nın ölümünden 1000 yıl önce yaşamış olan rahip Nesperehan’ın mumyasında da verem ile ilgili bazı bulgulara rastlandığı bilinmektedir.
Bu hastalığın tarihçesindeki önemli gelişmelerden biri Robert Koch tarafından m.tuberculosis basilinin yani hastalığa yol açan bakterinin 1882 yılında bulunmasıdır.
Tıp dünyası bu hastalığa tüberküloz adını vermektedir.Tüberkülozdan korunmada etkili olan BCG aşısının bulunması ve tüberkülozun tedavisinde kullanılan ilaçların bulunması da tüberkülozun tarihçesindeki önemli gelişmelerdendir Verem Savaşının temelini atan gönüllü kuruluşların öncüsü 1918 yılında Prof. Dr. Besim Ömer Paşa tarafından kurulan “Veremle Mücadele Osmanlı Cemiyeti” olmuştur.
Cumhuriyet Dönemi’nde 1923 yılında Bakanlığın istek ve onayıyla İstanbul Özel İdaresi tarafından verem savaş dispanseri açılmıştır. Verem hastalığında, ilaç tedavisi uygulanmakta olup tedavi uzun,yorucu ve zahmetlidir.
Zaman içinde ilaçlara direnç geliştiren bir mikrop olması nedniyle artık birden fazla ilacı aynı anda kullanılamsı zorunlu hale gelmiştir.Verem hastası düzenli ilaç kullanımı,doktorunun belirttiği saate ve sürede ilaç kullanımı ve bulaşmayı öneyici hususlar konusunda mutlak sağlık çalışanlarıyla uyum içimde olmalıdır.
Tedavinin aksatılması hem kendinizi hem çevrenizi ölümcül bir tehlikeye atmak anlamına gelmektedir. Hastalığı dünya standartlarına uygun doz ve sürede tedavi etmek, hastalığın başkalarına yayılmasını önleyecek en iyi yoldur.
Hastalığın iyileşmesinin sağlanması; toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi açısından son derece hassas ve önemli bir süreçtir. 2017 yılının sizlere ,ülkemize,dünyamıza sağlık mutluluk getirmesi dileğiyle