Tarsus Özel Ortadoğu Cerrahi Tıp Merkezi Nöroloji Uzmanı Orçun Tehneldere, son dönemlerde sıkça görülmeye başlanan migren konusunda uyarılarda bulundu.
“Migren nasıl geçer?” sorusuna ayrıntılı cevap Tarsus Özel Ortadoğu Cerrahi Tıp Merkezi Nöroloji Uzmanı Orçun Tehneldere, “Migren ağrısı hastaların günlük yaşantısını aksatacak kadar sık ve şiddetli olabiliyor.
Hayatı adeta kabusa dönüştüren şiddetli baş ağrılarını önlemek içinse öncelikle ağrı kesicilerden medet ummamak ve uyku düzeninden şaşmamak gerekiyor” dedi.
Tehneldere, “Tekrarlayıcı baş ağrısı ataklarından oluşan ve her 100 kişiden 16'sında görülen migren ataklarının sıklığı mevsim geçişlerinde artıyor. Bunun nedeni ise mevsim geçişlerindeki basınç değişikliklerinin oluşturduğu halsizlik ve yorgunluğun atakları tetiklemesi ve hayat düzenimizin değişmesi.
Migren ağrısı iş ve sosyal yaşamı ciddi boyutlarda aksatacak kadar sık ve şiddetli olabiliyor. Hasta ataklar nedeniyle işe gidemiyor, planlı sosyal aktivitesi varsa iptal etmek durumunda kalıyor ya da günlük rutin işlerinin tümünü bir kenara bırakarak sessiz ve karanlık bir ortamda ağrının geçmesini bekliyor” diye konuştu.
Tarsus Ortadoğu Cerrahi Tıp Merkezi Nöroloji Uzman Dr. Orçun Tehneldere; migreni tetikleyen faktörlere karşı önlem alındığında atakların sıklığı ve şiddetinin büyük oranda azaltılabildiğine dikkat çekerek, "Eğer tüm önlemlere rağmen ağrı hala çok sık ve şiddetli geliyorsa, bu durumda ağrıyı önleyen ya da sıklığını belirgin düzeyde azaltan ilaç tedavisi uygulanıyor” ifadelerini kullandı.
MİGREN ATAKLARINDAN KORUNMAK İÇİN
Nöroloji Uzman Dr. Orçun Tehneldere, migren ataklarını önlemenin yöntemlerini şöyle sıraladı:
AĞRI KESİCİLERDEN MEDET UMMAYIN
Başımız ağrıdığında hemen bir ağrı kesici ilaç alıyoruz. Oysa eğer baş ağrınız migren ağrısı ise ve siz ayda 4-5 adetten fazla ağrı kesici ilaç alıyorsanız, migren ağrılarınızı daha da şiddetlendiriyor ve atak sıklığını artırıyorsunuz.
Çünkü ağrı kesiciler sık kullanıldıklarında beyindeki ağrı merkezlerinin duyarlılığını artırabiliyorlar. Bu yüzden yapmanız gereken ilk şey, gelişigüzel ağrı kesici almak yerine, bir nöroloji uzmanına başvurmak olmalı.
Migren tanısı konursa ağrıkesici ilaçlarını sadece hekiminizin önerdiği şekilde almaya özen gösterin.
UYKU DÜZENİNİZİ BOZMAYIN
Uyku düzeninizi değiştirmeyin. Örneğin bazı kişiler uykusuz kaldıklarında, bazıları ise tam aksine çok uyuduklarında migren atağı yaşıyorlar.
Fazla uyuduğunda migreni olan bir kişi bütün hafta işe gitmek için erken kalkar ve ağrısı olmazken, hafta sonu "güzel bir uyku uyuyayım" diyerek saat 10'da kalktığında şiddetli bir migren ağrısıyla uyanabiliyor. Bu nedenle her gün aynı saatte kalkmaya ve uykusuz kalmamaya özen gösterin.
SPOR YAPIN AMA AĞIR DÜZEYDE DEĞİL
Yüzün, yürüyün, bisiklete binin… Ağrılarınız egzersizle tetiklenen ağrılar değilse, bedeninizi rahatlatacak hemen her türlü spor aktivitesi artan serotonin hormonu salgılanması sayesinde hem stresinizi azaltabiliyor, hem de migren ağrılarının önlenmesinde de fayda sağlayabiliyor. Ancak egzersizin ağır değil, ılımlı bir düzeyde olması ve performans göstermek için yapılmaması çok önemli. Aksi halde tam aksine ağrıyı tetikleyebilirsiniz.
ÖĞÜNLERİNİZ DÜZENLİ OLSUN
Her gün düzenli olarak yemeye, öğün atlamamaya özen gösterin. Eğer öğün aralarında ya da akşamın ilerleyen saatlerinde açlık hissederseniz bu durumda kan şekerindeki düşüşü gösterebilir ve ağrınız tetiklenebilir. Böyle durumlar yaşıyorsanız kendinize has küçük ara öğünler ekleyebilirsiniz.
KAHVE, ÇAY VE ALKOL'A DİKKAT
Kafein bazı migren ilaçlarında da bulunan ve dolayısıyla migren tedavisinde kullanılan bir madde olmakla beraber, migren ağrıları için tetikleyicide olabiliyor.
Eğer ağrılarınız kafein içeren gıdalarla tetiklenen ağrılar değilse günlük maksimum 2 fincan kahve ya da 3-4 bardak çay migren ağrılarına iyi gelebilecektir. Ancak her şeyde olduğu gibi burada da aşırıya kaçmamak çok önemli.
BU BESİNLERE DİKKAT
Yine her hastada farklı yiyecekler tetikleyici olabiliyor. Ancak yiyeceklerden en sık olarak ağrıyı tetikleyenler arasında; peynir, mayalı içkiler, yağlı ve baharatlı yiyecekler, yapay tatlandırıcılar, aroma artırıcı katkılar olan yiyecekler (örneğin hazır et ve tavuk suyu tabletleri gibi), süt, her türlü sakatat, salam, sosis, pastırma, sucuk, kalamar veya midye gibi bazı deniz ürünleri yer alıyor.