Tarsus şehir stadı ve Atatürk parkı her sabah egzersiz yapanlarla doluyor, gerçekten çok sevindirici ,fırsat buldukça bende şehir stadında yürüyüş yapıyorum.
Kimimiz bu egzersizleri sağlıklı bir yaşam, kimimiz zinde kalmak, kimimiz aynada daha güzel görünmek ve hatta arkadaşlarla sosyalleşmek için spor yapıyoruz.
Amaç her ne olursa olsun hemşehrilerimi tebrik ediyorum. Bize hem stadın içinde hem parkımızda gerçekten spora elverişli bir ortam yarattıkları için yöneticilerimizi de kutluyorum.
Bu hafta ise zayıflama nedeniyle diyet yapan ve yanına olmazsa olmaz egzersizi ekleyen hemşehrilerimizde gözlemlediğim üç yanlışı siz değerli tarsushaber.com takipçileriyle paylaşmak istedim.
1) YEMEĞİ ÇOK AZALTMAK:Metabolizmamızın dengesi için belli bir besin alımına ihtiyacımız var.Günlük 1200 kalorinin altındaki alım yeterince beslenmiyoruz demektir.
Yeterince besin alınmaması sonucunda vücudumuz kıtlık alarmı veriyor ve çok kısa sürede metabolizmamızı yavaşlatıyor.Böylece daha az yağ yakıyoruz.
Örnek olarak kahvaltıyı atladık diyelim, anında bir şeylerin ters gittiği bilgisi vücudumuz tarafından algılanır ve savunma durumuna geçeriz.
Bu daha az enerji kaybetmek daha az yağ yakmak en küçük enerjiyi bile yağ olarak depolamak anlamına gelir.Çünkü insan en kötü koşullarda bile hayatta kalmaya programlanmıştır.
Araştırmalar bize, uyandıktan sonra 1 saat içinde 300 ile 500 kalori arasında liften zengin bir kahvaltının metabolizmamızı hızlandırmak için gerekli olduğunu söylüyor.
Ayrıca kahvaltıda alınacak 10-15 gr protein (süt, yumurta, peynir gibi) acıkmamızı geciktirecektir. Arkadaşlarla birlikte yapılan zayıflama programları daha başarılı bulunmuştur.
Sosyal ortamda salınan mutluluk hormonu endorfin sayesinde daha az acıyla daha fazla kalori yakmanız mümkün. Bu nedenle arkadaş gruplarıyla yürüyüş yapmanızı öneriyorum.
Hem sosyalleşmiş hem daha fazla spor yapmış olacaksınız.
2) EGZERSİZ SONRASI KENDİMİZİ YİYECEKLE ÖDÜLENDİRMEK:
Evet sıkı bir egzersiz sonrası ödülü hakkettik,ama bunu yüksek kalorili gıdalarla yapmayalım. Mesela 1,5 saat yürüyüşümüzü tamamladık ve eve geldik, kahvaltı hazırlanıyor yağlı börekler, çeşit çeşit reçeller, sucuklu yumurtalar yanına da beyaz ekmek, şekerli çay ooo ne anlamı kaldı yaptığımız egzersizin.
Çoğumuz yapılan egzersizi gözünde büyütürken, yediklerimizi de göz ardı ediyoruz. Burda günlük yediklerimizi bir kağıda not almak iyi bir fikir olarak görünmekte.
En azından gün sonunda kaç kalori aldık ne kadar spor yaptık niye kilo veremiyoruzu görmek açısından. 
3) DİYET İÇECEKLERE DİKKAT !!!
Marketlerin raflarını artık diyet içecekler dolduruyor diyet kola, diyet buzlu çay, diyet süt derken diyet limonata bile raflarda artık.
Zayıflama endüstrisi dur durak bilmiyor.Gerçekten zayıflamamıza yardımcı oluyorlar mı? Cevabı hayır.
Araştırmalar diyet içeceklerin beklediğimizin aksine vücudumuza yağ depolanmasına neden olduğunu gösterdi.Şöyle ki içerdikleri yapay tatlandırıcılar insülin düzeylerinin yükselmesine neden oluyor, kan şekerimiz düşüyor ve daha sık acıkıyoruz, aldığımız enerjiyi de yağ olarak depolamamıza neden oluyorlar.
Ayrıca vücudumuzun şeker ihtiyacını da karşılamadıkları için iki diyet kola arası çikolataya saldırıyoruz.
Sonuçta diyet yapmaya pazartesi başlayıp cuma bırakan(belki daha erken) kişiler gibi değil de sağlıklı beslenmeyi ve egzesizi bir yaşam biçimi haline getiren ve ömür boyu devam ettiren bireyler olmalıyız.
Çevrem kilo vermek isteyip veremeyenden çok verdikleri kiloları çok daha kısa sürede tekrar alanlarla dolu,siz de bunlardan biri misiniz?
Sevgi ve SAĞLIKLA KALIN.