u haftaki yazıya başlamadan önce son günlerdeki olaylarla ilgili bir kaç şey söylemek istiyorum.Türkiye cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana başlıca savlarından biri çok gerekli olmadıkça savaşın cinayet olacağıdır.
Yurtta sulh ,dünyada sulh ilkesi çerçevesinde eğitildim hala bu görüşün yılmaz bir savunucusuyum.Ancak çok uzun süredir ülkemin içinde bulunduğu ve son günlerde gittikçe şiddetini artıran,en son çok yakın bir ilimizde sivil halkı hedef alan gelişmeleri ve Suriye'deki iç savaşı ,bunun neticesinde güney illerimizi etkileyen durumu göz önüne alınca endişeleniyorum.
Endişeleniyorum çünkü bu savaş bölgeyi, ülkemi belki yakın gelecekte tüm dünyayı saracak bir kan gölüne dönüşebilir.Yine çocuk,kadın katliam haberleri yine ilaç bulunamadığı için ölen insanlar,harabeye çevrilmiş evler sokaklar görmek istemiyorum.
Tarihten ders alınmaması bir o kadar acı.Yönetimi elinde bulunduranların barış için ellerinden geleni yapmalarını bekliyorum.Ülkemin yöneticilerini şehit cenazelerinde değil masa başında çözüm ararken birlikte görmek en büyük arzum.
İnsanın daha sağlıklı yaşaması için eğitim aldım ve herkesin buna hakkı var.Son söz olarak ülkemde din,dil,ırk,mezhep,lehçe farklılıklarından dolayı hiç kimse farklılaştırılmadı şu ana kadar.Lütfen bizi ayrıştıracak bizi bize düşman edecek aramıza nifak tohumları sokacak, komşuyu komşuya vurduracak bu gibi dış provokasyonlara karşı sesimizi diri tutalım.Tutalım ki herkes bu ülkenin temellerinin sağlam olduğunu anlasın.
Bu hafta behçet hastalığını konuşacağız
BEHÇET HASTALIĞI
İstanbul üniversitesi dermatoloji bölümü öğretim üyelerinden profesör doktor Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında teşhis edilmiştir.
Dünya tıp literatürüne bir türkün ismini verdiği çok ender hastalıklardan biridir,Türk tıbbı için gurur kaynağıdır. Sevgili komşu ülkemiz!!! Yunanistan birçok değerimiz gibi bu hastalığın teşhisine de ortak olmaya çalışmaktadır.
Ülkemiz dışında İran,Irak,Pakistan ve Japonya’da görülmektedir.Bu hattı göz önüne aldığınızda eski ipek yolunu anımsattığını göreceksiniz.İşte bu yüzden Behçet hastalığına zaman zaman ‘İpek Yolu Hastalığı’ adı verilmektedir.Hastalık kadın ve erkeklerde hemen hemen eşit oranda görülmesine rağmen genç erkeklerde daha şiddetli seyreder.Daha çok yirmili ve ya kırklı yaşlarda ortaya çıkar.
BEHÇET HASTALIĞININ NEDENİ NEDİR?
Ne yazık ki bu konuda kesin bir şeyler söylemek şu an için zor.Genetik özelliklerin, bazı bakteri ve virüslerin hastalığın ortaya çıkmasında rol oynadığı düşünülmektedir.
BEHÇET HASTALIĞI NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Behçet hastalığı kendine özgü belli bulguların varlığı ile teşhis edilir.5 tanı kriteri mevcuttur.1. tanı kriteri olan ağız içi aftlar mutlaka olmalıdır.
Ağız içinde tekrarlayan aftlar (OLMAZSA OLMAZ tanı kriteridir altını çiziyorum.)
Genital bölgede (Cinsel organ çevresinde) yaralar ve yara izleri (iyileştiğinde iz bırakır.)
Deri lezyonları olarak Eritema nodosum (bacak ön yüzüde nohut büyüklüğünde deriden kabarık lezyon), yüzeyel tromboflebit,deride papülo püstüller akne benzeri lezyonlar
Deride paterji testi:Steril iğne ile cildin delinmesi ardından 24-48 saat sonra bir papül (kızarık küçük kabartı) ya da püstül (sivilce benzeri baş veren kızartı) oluşması testin pozitif olduğunu gösterir.
Göz tutulumu hastaların en önemli hastaneye yatış sebeblerindendir.Göz tutulumu olan hastalarda görme kaybı riski mevcuttur.
Göz tutulumu olanların %20 kadarında tam körlük geliştiği bildirilmiştir.Genç erkeklerde göz tutulumu daha sıktır ve daha ağır seyreder.
İşte tanı ağızdaki aftlara ek yukardaki 4 bulgudan ikisinin pozitif olması ile konulur.
TANI KRİTERLERİ DIŞINDAKİ BELİRTİLER NELERDİR?
Behçet Hastalığı esas olarak bir damar iltihabıdır ve bu sebeple belirtiler, damar iltihabının olduğu yere göre ortaya çıkar.
Bulguların tümünün aynı anda ortaya çıkması şart değildir. Bazı bulgular hastalığın ilk yıllarında yok iken birkaç sene sonra ortaya çıkabilir.Teşhiste yararlı olan fakat Behçet Hastalığının kriteri olarak kabul edilmeyen başka belirti ve bulgular şunlardır;
Bacak toplardamarlarında tıkanıklık
Akciğer damarlarında tıkanıklık,akciğerde sıvı oluşumu,kanlı akciğer iltihabı.
Atardamarlar içinde pıhtı oluşması
Testiste iltihaplanma olabilir ve sonucunda kısırlığa yol açabilir.
Merkezi sinir sisteminin tutulumu yaparak organik beyin sendromu,beyin zarı iltihaplanması ya da multıpl skleroz benzeri klinik tablolara yol açabilir.
Şiddetli baş ve boyun ağrısı
Eklem ağrıları veya iltihabı en sık diz ekleminde (kalıcı bozukluk bırakmaz)
Bunların yanı sıra aynı zamanda aşırı yorgunluk hissedilebilir.
Sevgi ve SAĞLIKLA kalın