Protokol bayramlaşmasını Tarsus Huzurevi’nde yapalım. Huzurevinde kalan kimi kimsesi olmayan insanlarımız var.

Düşünüyorum ki her bayram mutlaka içlerinde bir üzüntü ve mutsuzluk oluyor.

Her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımızın olduğu şu günlerde gelin hep birlikte huzurevinde bayramlaşalım.

Orada yaşayan belki de elini öpecek hiç kimsesi kalmamış yaşlılarımızın ellerini öpelim.

Hani hep mezarlıklarda hocalar, “yok mu benim içinde bir Fatiha okuyacak” der, bizde hep beraber adları sanları unutulmuş kimselerin ruhları içinde bir Fatiha okuruz.

Neden bunu şimdi yapmayalım?

Hem her bayram gözleri hep kapıda birileri gelir mi? diye bekleyen yaşlılarımızı bir nebze de  olsa mutlu etmiş oluruz hem de ihtiyacımız olan birlik ve beraberliği daha da sağlamlaştırırız.

Naçizane fikrim bu yönde.

Çok sevdiğim bir laf var; “Sevinçler paylaştıkça çoğalır, Üzüntüler paylaştıkça azalır”

Unutmayalım ki bir gün bizde tek başımıza kalabilir ve yanımızda kimseyi bulamayabiliriz.