Yalana Söyleme (Mitomani) Hastalığı Nedir ?

Abone Ol
Mitomani, yalan söyleme hastalığı olarak bilinir. Bu hastalığa yakalanmış kişilere mitoman adı verilir. Yalan söyleme hastalığı, kişinin dikkat çekmek ve toplumda odak noktası haline gelmek için söylediği yalanlarla başlar. Yalan söylemeyi alışkanlık haline getirenler bir noktadan sonra kontrolü kaybederler. Öyle ki söyledikleri yalanlara artık kendileri dahi inanırlar.

Bu kişiler gerçek mutluluğu yakalayamadığından, iş ve arkadaş çevrelerini sürekli değiştirirler. Yalanlarını düzeltme amaçları olmaz. Kişilerde pişmanlık mekanizması işlemez. Eğer kişiler yalanlardan sonra pişmanlık duyuyorsa, bunlar Mitomani hastası değildir diyebiliriz.

Mitomani, 1000 kişide 1 görülen bir rahatsızlıktır. Hastalığın başlama yaşı 16 civarı olarak bilinmektedir. Bu hastalığın tam olarak başlama yaşı olarak bildirilmiştir. Çocukluk dönemlerinden başlayan yalan söyleme davranışı kendini ileriki dönemlerde mitomaniye bırakabilir.  

Mitomanin oluşmasında etkili olan başlıca etkenlerden bazıları; çocukluk yıllarında istismara uğramak, kişilik bozuklukları ve narsistik, histerik ve asosyal kişiliktir. Bu tipteki kişilerin mitomani hastalığına daha sık yakalandığı yapılan araştırmalarda görülmüştür. 

Mitomanlar hareketli ve sosyal kişilerdir. Bazen cana yakın ve sevimli bile olurlar. Fakat onun yalanlarını ortaya çıkardığınızda, agresif ve alıngan taraflarını görebilirsiniz. Bu kişilerin yalanlarında süreklilik vardır, ancak tutarlılık yoktur. Kurgular yapsalar bile, açıkları bulunmaktadır. Mitomani, kişide yalan söylemek için güçlü bir istek oluşturur.

Yalanı söylemek için ısrarcı olmak, yalan söylemek için büyük bir istek duymak mitomanlık için yeterlidir. Kişi yalan söylemekten büyük bir haz duyar, bu onun için kişisel kazançların en büyüğüdür. Bu yüzden tedavi buna uygun şekilde yapılmaktadır. 

Mitomani tedavisi ilaç ve psikoterapi ile yapılır. Terapide hastanın yalana başvurma nedenleri araştırılır. Kişiyi tanımaya başlayan hekim, konularla ilgili konuşarak hastaya güven verir. Güven ortamında kişi kendini iyi hisseder ve eksik olan duygularını geri kazanır.

Son ana kadar yardım almak istemeyen bu kişiler genellikle ilişkilerin bitme noktasına gelmesi sonucunda ilişkiyi kurtarmak adına ya da işle ilgili ciddi sorunlar yaşamaya başladıklarında iş ilişkilerini daha iyi bir hale getirmek adına yardıma başvurabiliyorlar.