Dünyada en yaygın kanserlerden biridir.Mide kanseri sıkça adını duyduğumuz bir hastalık olarak karşımıza çıkmakta.Bunda son yıllardaki değişen beslenme kültürümüzün etkisi de mevcut.
Hazır katkılı gıdalar istemiyor olsak bile hayatımıza girmiş durumda.Sigaranın, beslenme alışkanlıklarının, gıdaları saklama ve pişirme yöntemlerinin de mide kanseri üzerinde etkili olduğu gözlenmiş.
Mide kanseri çok sinsi bir kanser hemen bir çoğumuzda hiçbir şikayeti de yoktu ama öyle tanı almış dedirtmekte.Şimdi biraz sıklığına ve belirtilerine göz atalım. Avrupa’da kadınlarda ve erkeklerde kanserler içinde ölüm nedeni olarak 4. sırada yer almakta.
Erkeklerde akciğer, prostat, kalınbarsak ve idrar torbası kanserinden sonra, kadınlarda ise meme, kalınbarsak, akciğer ve rahim kanserlerinden sonra gelmektedir. Avrupa’da her yıl 192 bin yeni olgu beklenmektedir. Ülkemizde her yıl 10 bin civarında yeni olgunun görülmesi beklenmektedir. Tüm bu verilerden sonra, mide kanseri görüldüğü gibi önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Mide kanseri erken evrede %80’den fazla oranda belirti vermez işte yazının başında sinsi dememizin nedeni de bundandır, bu nedenle de tanısı gecikir.Daha önceki yazılarda hep belirtmiştik sağlık bakanlığınında afişlerinde yer aldığı gibi kanserden değil geç kalmaktan korkmalıyız.Mide kanserinde tanı aldığımızda ise çoğu zaman geç kalmış oluyoruz.
Belirtiler ortaya çıkan hastalarda en sık görülen şikayetler göbek etrafında ağrı, bulantı, kusma ve halsizliktir. Erken yakalanan mide kanserleri genellikle tarama programlarında ya da mide şikayeti sonucu yapılan endoskopik incelemeler neticesinde saptanmaktadır . Mide kanseri tanısında tercih edilen en seçkin yöntem endoskopidir.
Görülen lezyondan şüphelenilse de kesin tanı için patolojik incelemeler gereklidir.Endoskopiyi yapan doktorunuzun aldığı parçanın patoloji sonucuyla tanı kesinleşmiş olacaktır. Bundan sonra yolumuz güvenilir bir onkoloji uzmanı bulmak ve onkoloğunuzun çizdiği yolda motivasyonunuz kaybetmeden ilerlemektir.
Bazı hastalarda cerrahi müdahale ön plana çıkarken hastalığın durumuna göre bazı hastalarda kemoterapi radyoterapi ile takip ön plana çıkmaktadır.