Konversiyon Bozukluğu ülkemizde sık görülen bir ruhsal rahatsızlıktır. Konversiyon bozukluğu çeşitli ruhsal sıkıntıların (üzüntü, korku, utanç, öfke) bedensel sorunlara (konuşamama, bayılma, felç, güçsüzlük, duyu kaybı vb) dönüşmesi anlamına gelir.
Bu hastalarda yapılan bütün tetkik ve incelemelere rağmen bu belirtilere neden olabilecek bir bedensel hastalık bulunamaz. Konversiyon halk dilinde “histeri” olarak geçmektedir.
Bu sorun ruhsal zorlanma karşısında bazı kişilerin tepki verme şekli olarak ortaya çıkar. Burada kişinin başa çıkamadığı durumlar, çevresel etkenler oluştuğunda konversiyon oluşmaktadır. Bunlar şiddete maruz kalma, ailevi sorunlar, tartışmalar, aşırı korku gibi etkenler olabilir.
Kişinin bilinçli olduğu sırada kaldıramayacağı kadar yoğun duygular içinde olması halinde, kişi bilincini kaybeder. Bu etkilerden dolayı konversiyon bozukluğu oluşmakta ve bu sıkıntılar sonuçta bedene yansımaktadır.
Belirtiler çeşitli ruhsal baskıya neden olan olaydan kaynaklanabilir. Klinik olgularda konversiyon’un kadınlarda erkeklere oranla daha fazla yağın olduğu gözlemlenmiştir.
Sorunun Bedenselden çok zihinsel olduğu tespit edilen hastaların psikiyatrik muayenesiyle birlikte konversiyonbozukluğu tanısı konulur.
Bu aşamada hastanın tedavisine başlanır. İlaç tedavisi uygun görülürse ilaca, gerek görülmez ise mutlaka psikoterapi desteği verilmelidir.
Hastayla ailedeki kişilerin yakından ilgilenmesi, desteklemeleri gerekir. Doktorunuzla / psikoloğunuzla işbirliği yapılarak, tedavinin başarılı olmasına çalışılır.