Kadınların cinsel birleşme esnasında yaptığı 6 büyük hata
Hata 1: Eşinizle cinsel birleşmeyi başlatan kişi olmamak
Eşinizle olan cinsel birlikteliğinizi başlatamıyor olmanız en büyük yaptığınız hatalardan birisidir. Birçok erkek her zaman için kendisini ilişkiyi başlatıcı olarak görür ve bu durum ilişkinin tutkusunda bir tür dengesizlik doğurur. Kadınların ilişkilerinde kovalanmak istediği kadar erkekler de cezbedilmeyi, kışkırtılmayı isterler.
Günümüzün şartlarına uymayan cinsel rolleri sürdürüyor olmakta cinsel ilişki de ki tatmini engellemeye yeter. Örneğin, eskiden kadınların cinsel ilişkiye karşı ilgilerinin daha az olduğu ve bunu söylemek bile istemedikleri bilinirdi.
Şimdilerde ise kadınların en az erkekler kadar cinselliğe ilgili ve istekli oldukları da bilinen bir gerçektir.
Paragraftan anlaşılması beklenen şudur ki bazen siz kadınlar da kendi isteğinizi, arzunuzu eşinize belli edin. Eşiniz muhtemelen bunu beğenecek ve siz de böylelikle cinsel tatmininiz için yeni yeni seviyeleri keşfetmiş olacaksınız.
Hata 2: Nasıl göründüğünüzle alakalı endişeli olmak
Cinsel birliktelik esnasında nasıl göründüğünüzü düşünüyor olmanız cinsel birleşmenin vereceği ihtirası, şehveti, heyecanı ve zevki kendinizden çalmanıza neden olacağı gibi, orgazma ulaşamamak gibi bir durumla da karşı karşıya kalırsınız.
Göbeğinizde olan yağları veya yüzünüzde olmayan makyajı düşünmeyin! Cinsel birleşmenin verdiği o hazza, o sıcaklığa, o samimiyete bırakın kendinizi, kendinize orgazm olma iznini vermelisiniz.
Erkekler eşlerinin onlarla cinsel içerikli oyunlar oynamasını arzularlar; ancak bu durum kadının vücudunun nasıl göründüğü konusunda endişeli olması durumunda pek olası değildir.
Kaldı ki erkekler, kadınların takılıp kaldıkları şeylerin yarısını nerdeyse hiç fark etmezler bile. Erkekler; gençlik, doğurganlık ve sağlıklı olma belirtisi gösteren kadınlara daha çok ilgi duymaktadırlar.
Hata 3: Erkekler için cinselliğin gelip geçici, günlük, rastgele olduğunu varsaymak
Bizler eski modada kalmış olan tüm terimleri arkada bırakmamız gerekir. Örneğin, kadınların cinselliğe ilgisinin olmayışı anlayışı gibi veya cinsellik sadece erkekler için cinsellik gibi.
Burada şu notu da düşelim, bazı erkekler için cinsel birleşme ciddi derecede önem taşır ve bu davranışı sizler küçümsememelisiniz.
Bir araştırma sonucuna göre erkekler de kadınlar da cinsel birlikteliklerinin ilişkilerini daha tatminkâr ve birbirine daha bağlı kıldığını göstermiştir (Parrott, 2015). Birçok araştırma raporuna göre de en iyi hayat şartlarına ve niteliklere sahip olan bireyler evliliklerinde sıklıkla cinsel birlikteliklerinin olduğunu göstermektedir.
Bizim kültürümüzde de yapılan büyük hatalardan bir tanesi kadınların cinsel isteğinin, arzusunun, şehvetinin olabileceğinin bilinmemesi ve erkeklerin romantik olmadıkları yönünde ki yanlış bilgilerdir. Erkekler de kadınlar kadar romantik olabilmektedirler.
Hata 4: Erkeklerin her zaman için ilişkiye hazır olduklarını düşünmek
Tabii, siz bu durumu ergenlik çağında olan bir bireyden beklerseniz ve o bireyin arzusunu sorarsanız; ancak onlar için doğru olabilir; ama yetişkinler için aynı şey geçerli değildir. Günlük hayatın baskısı, aile, iş, faturalar erkeğin libidosuna bir tür düşürücü vuruş yapabilir.
Ve bu durum birçok kadın için büyük sürpriz olmaktadır, kaldı ki siz kadınlar olarak erkeğin (eşlerinizin) bu cinsel hayata karşı olan ilgisinin düşmüş olan halini kendi üzerinize de sıklıkla alırsınız. Oysaki madalyonun diğer yüzü hiçte öyle değildir.
Bu durum kadınlar için bir tür şok etkisi yaratır ve buna inanmakta güçlük çekerler. Kaldı ki erkekler de cinsellik için “şu an havamda değilim, hiç keyfim yok, yorgunum vb.” cümleleri kullanabilmektedirler.
Burada ilginç olan kısım şudur ki, “Kadınlar kendilerinin her zaman cinsellik (cinsel birleşmeyi) yaşayamayacağını bilir; ama bu durum kadınların eşlerine olan sevgilerinden bir şeyi alıp götürmez, hala eşlerini seviyorlardır.
Peki, erkekler cinsel birleşmeyi istemediklerinde, erkeklerin (eşlerinin) kendilerini sevmediklerini düşünürler.” Bu durum doğru değildir. Eşiniz sadece cinselliği o zaman yaşamak istemeyebilir.
Hata 5: Eşinize rehberlik etmeyişiniz
Ne kadar uzun süreli bir birlikteliğiniz olsa bile eşinizle cinsellik ve cinsel birleşme üzerine direk olarak konuşmak sizin sevmediğiniz ve sizi rahatsız eden bir durum olabilir; ama tersi olsaydı, yani kendinizi biraz daha açık ifade edebiliyor olsaydınız, eşinize karşı kendinizi daha yakın hissediyor olmaz mıydınız?
Siz kadınlar olarak cinsel birleşmede ki rolünüzü almak durumundasınız. Hiçbir erkek, kadın istemedikçe kadını orgazma vardırtamaz. Hatta ne istediğinizi, neyden hoşlandığınızı bilen en iyi aşkınız dahi olsa siz kadınlar istemedikçe orgazm olamazsınız.
Siz kadınlar, ne istediklerinizi erkeklerin erkeklik egolarına zarar vermeden belirtiğinizde, erkekler bunu yerine getirmekten memnuniyet duyarlar.
Hata 6: Yeni bir şeyi önerdiğinizde veya teklif ettiğinizde kabul edilmemesi durumunda üzülmeniz
Bir çift bir süre birlikte olduklarında, erkeklerin zaman zaman ilişkinizde çeşitli heyecan arayışlarına girmesi doğal bir durumdur. Eşinizin yeni bir şeyler denemek istiyor olması sizinle veya cinsel yaşamında mutsuz olduğunu anlamına gelmez.
Kısaca: bu durumu kişisel algılamayın.
Hiç kimse, kendi özel hayatında ve kendi cinselliğinin mahremiyet bölgesinde yapmak istemeği bir şeyi yapmanın zorunluluğunu hissetmemelidir.
Eşiniz sizden ahlaki değerlerinizin dışında bir şeyi yapmanızı istiyorsa, bu konuda ki sınırlarınızı açık ve net olarak çiziniz ve nedenini açıklayınız. Tabii bunu söylerken kullanabileceğiniz en iyi sevgi ve “BEN DİLİNİ” kullanın.
Eğer ki sizden istenilen sizin ahlaki değerlerinize aykırı değilse ve siz hala yapmak istemiyorsanız, yine neden yapmak istemediğinizi belirtiniz.
Bunu yapmak başta karşı taraf için şaşırtıcı bir etki doğurabilir ve bunu yapmakta kolay olmayabilir, aşırı tepki vermemeye çalışın. Bunun yerine, eşinize bunu düşünmek için zamana ihtiyacınızın olduğunu da belirtin.