Bu rahatsızlık genellikle yirmili yaşlarda başlayan ve her yüz kişiden bir ya da ikisinde görülen bir hastalıktır.
Bipolar bozukluk temelde manik ya da hipomani dediğimiz kişinin aşırı hareketli, coşkulu, düşüncelerde hızlanma ve dağılma yaşadığı ayni zamanda impulsivite yani düşüncesizce doyuma ulaşma isteği yaşadığı ( aşırı alışveriş, riskli cinsellik..) bir dönem ile birlikte depresif belirtilerin yani suçluluk hissi, hayattan keyif alamama, yoğun üzüntü yaşama, konuşma ve hareketlerde yavaşlama, çaresizlik gibi semptomların döngüsel ve nöbetleşe yaşandığı bir rahatsızlıktır.
Kişi bir dönem manik belirtileri yaşarken bir dönem tam tersi olan depresif döneme girer. Bipolar bozukluk şeker ya da kalp hastalığı gibi biyolojik temelli bir rahatsızlıktır.
Ortaya çıkış nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte beyin kimyasında olan düzensizliğin hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir etken olduğu düşünülmektedir.
Bu rahatsızlığı yaşayan kişiler genellikle kendini suçlar ve kendine kızgın hisseder.
Fakat kişi ilk olarak bunun kendi suçu olmadığını biyolojik bir rahatsızlık olduğunu fark ederek terapötik bir sürece hazırlamalı kendini.
Bipolar bozukluk nasıl tedavi edilir?
Bipolar bozukluk tanısı almış kişiler ilaç tedavisi ile bu durumla mücadele ederken aynı zamanda alacağı psikoterapi ile yaşadığı ruhsal değişimler ve bunun yarattığı ilişkisel bozulmalar üzerinde farkındalık kazandırılarak, tedavi edici bilimsel çalışmalar yapılmaktadır.